Wikipedia

Arama sonuçları

dini yazılar .dini hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dini yazılar .dini hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Nisan 2022 Perşembe

 Oruç İbadetinin Hikmet ve Faydaları?

 Allah’ın emir ve yasakları elbette ki kulların iyiliği içindir. İslam bilginleri, bütün hükümlerin insanların yararlarını gerçekleştirme amacına yönelik olduğu konusunda görüş birliği içindedirler. Allah’ın, yapılmasını istediği şeylerde kullar için çok büyük faydalar, yasakladığı şeylerde ise büyük zararlar bulunduğu inkar edilemez bir gerçektir.

 İslamî öğretinin kendilerine yüklediği görev gereği İslam âlimleri çeşitli ibadetlerin yarar ve hikmetleri konusunda öteden beri kafa yormuş, bunların kişisel pratik yararlarından çok, insan nefsinin arındırılması ve yükseltilmesi yolunda fonksiyonel hâle getirilmesine çalışmışlardır.

 Bu bağlamda kulların yapmakla yükümlü tutulduğu ibadetlerin sağladığı bazı faydalar ya da hikmetler tespit edilebildiği gibi, bu faydaların veya gerçekleştirilmek istenen amaçların tamamının tespit edilemediği de bir hakikattir.

 Oruç ibadetinin temel hedefi insanları takva- ya eriştirmektir. Bu bizzat Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı...” (Bakara, 2/183) şeklinde ifade edilmektedir.

 Oruç ibadeti kanaatkârlığımızı güçlendirir. Açlık çeken insan yoksulun, muhtacın durumunu anlar ve kanaat etmenin önemini daha iyi kavrar. Artık israf edemez olur. Allah Resulü’nün “Kanaat bitmeyen bir hazinedir” (Beyhakî, “Zühd”,2/88) sözü, müminin kulaklarında yankılanır. Nimetin kadri- ni bilen insan, Allah’a olan şükrünü artırır. Hırsın mahrumiyete, kanaatin rahmete vesile olduğunu anlar. Allah Resulü’nün “iktisat eden geçim sıkıntısı çekmez” (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, 5/331) müjdesi hayatında tezahür etmeye başlar.

 Oruç ibadeti, insana iftar ve sahur ile, kılınan teravih namazlarıyla, diğer ibadetlerle hayata çekidüzen verme imkânı tanır. Oruç ayı olan Ramazan, kulun Rabbine iltica ederek, günahlarının bağışlanması için hayat yoluna yerleştirilmiş fırsat ve hazinelerle doludur.

 Kişi, Kur’an üzerinde daha fazla düşünme imkânı yakalar. Ramazan’ın getirdiği bereketle insan, Kur’an’dan daha çok haz alır, onu daha derinden ve bilinçle dinleyip anlama imkânını elde eder. Oruç bedenin zekâtı olarak, vücutta birikmiş zararlı unsurların defi için metabolizmaya büyük bir imkân sağlar. 

İnsanın, vücudunu diğer canlıardan daha farklı olarak madde ve mananın sırlı ve ahenkli bir birleşimi olarak görmeye başladığı bu ayda vücutlar yenilenir, dimağlar parlar... Allah Resulü’nün “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (Taberani, Mu’cemu’l-Ev-sat, VIII, 174) sözünü teyit edercesine bedenlerimiz sağlık bulur.

 Ramazan orucu, ümitsiz insanların bağışlanma ümitlerini yeşerttikleri bir zaman dilimidir. Oruç, ansızın gelecek sıkıntılara karşı insanlara dayanıklı olmayı öğreten bir öğretmendir.

 Çocuklarımıza dinlerini, havasını teneffüs ederek, yaşayarak öğrenme ve yaşama fırsatı veren bir aydır Ramazan. Allah Resulü, inanıp karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı değerlendirenlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağını söylemiştir (Nesâî, “îman”, 21). 

Aynı şekilde Allah Resulü, Sahabi Ka’b b. Ucre’ye hitaben, “Ey Ka’b! Namaz kişinin Müslüman oluşuna delildir. Oruç ise sağlam bir kalkandır.

 Sadaka vermek, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları silip süpürür. Ey Ka’b! Haramla beslenerek teşekkül eden et ve kemiklere ancak ateşte olmak yaraşır.” (Tirmizî,“Cum’a”, 79) buyurmuştur.

 Orucun hikmetleri ile hükümlerini anlamak arasında sıkı bir bağ vardır. Oruç ibadetinin yerine getirilmesi ile ilgili kuralların bilinmesi, Allah Resulü’nün bize hikmet olarak bıraktığı sünnetine uygun oruçlar tutmamıza imkân tanıyacaktır.

diyanet tv alıntıdır 

13 Nisan 2022 Çarşamba

Bol rizik duasi


 BOL RIZIK DUASI..

Cübbeli Ahmet Hocaefendi'nin bu hafta sohbette bahsettiği, kendisininde amel edip, amel edilmesini tavsiye ettiği dua..

يا الله

يا الله

يا الله

يا احد

يا احد

يا احد

يا واحد

يا واحد

يا واحد

ارزقني منهم شيئا وإن هم ابؤ

Ya Allahû

Ya Allahû

Ya Allah

Ya Ahedû 

Ya Ahedû

Ya Ahed

Ya Vahidû 

Ya Vahidû 

Ya Vahid

Ûrzûgni minhüm şeyen ve in hüm ebev



Cübbeli Ahmet Hocadan



9 Nisan 2022 Cumartesi





"Kim Allah Teala yolunda bir gün 
oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar." Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu; "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir."

 Orucu bozan şeyler nelerdir ?

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir


kaynak.https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/478/orucu-bozan-seyler-nelerdir-?enc=QisAbR4bAkZg1HImMxXRn5PJ8DgFEAoa2xtNuyterRk%3d

FITIR SADAKASI NEDİR NE ZAMAN VERİLİR ?

 Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 103-105). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, 70-78; Müslim, Zekât, 12-16; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21).

Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Zekât, 20).
Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.
Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 128).
Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.
Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. (Merğînânî, el-Hidâye, II, 224). Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.

kaynak https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/452/fitir-sadakasi-nedir-ve-ne-zaman-verilir-

23 Nisan 2015 Perşembe

Leyle-i Regâib



Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez: Bunlar: Recebin ilk Cuma gecesi, Şabanın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi.”(Camiu’s-Sagîr, c. III, s. 454.)
Regaib kandili, dini literatürümüzde “üç aylar” olarak bilinen rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevîyât mevsimine girdiğimizin habercisidir. Regaib, elde edilmesi arzu edilen değerler, ihsanı bol, arzu edilen büyük sevap anlamlarına gelir.
Receb ayının ilk Cuma gecesine “Leyle-i Regâib” denir. bu gece, Allah’ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu, duaların kabul edildiği bir mübarek gecedir. Peygamber Efendimiz, bazı gecelerde duaların reddedilmeyeceğine dair şöyle buyurmuştur: ““Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez: Bunlar: Recebin ilk Cuma gecesi, Şabanın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi.” (Camiu’s-Sagîr, c. III, s. 454.)
Regaib gecesi, mübarek bir gecedir. Zaten Regaib, nefis, arzu edilen, bahası ağır, ihsan ve lütfu bol anlamına gelen “Râgibi’nin” çoğuludur. Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur.(Altınoluk Dergisi, Dr. Kerim Buladı, Temmuz-2008)

21 Ağustos 2011 Pazar

İftar açtırmak ve misafirin önemi


Posted by Picasa

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.) Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti. Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş, Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti.” (Zâriyât, 24,25,26,27)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." (Tirmizî, Savm 82. Nesâî, Cihâd 44; İbni Mâce, Sıyâm 45)

Enes (ra)'den nakledildiğine göre Nebî (sav), bir gün Sa'd İbni Ubâde'nin yanına geldi. Sa'd derhal bir parça ekmek ve zeytin çıkarıp Rasûlullah'a ikram etti. Nebî (sav) bunları yedikten sonra ona şöyle dua etti:
"Evinizde hep oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin, melekler de duacınız olsun." (Ebû Dâvûd, Et'ime 54. İbni Mâce, Sıyâm 45)

Kedim Niyazi